MEMLEKETİN İÇ DURUMU VE CEMİYETLER
İzmir'in işgali İzmir İstanbul Trakya ve Doğu Karadenizdeki Rumların çalışmalarını hızlandırdı. Fransızların Suriye'den Çukurova bölgesine getirdikleri Ermeniler saldırılara başladı. Ayrıca Doğu Anadolu'daki Ermeniler de saldırılara yöneldi. Padişah Vahdettin ve Damat Ferit bu olaylar karşısında halkı sakin olmaya çağıran bir bildiri yayınlayabildi. Ülkede hükümetin otoritesinin kalmadığı ve işgallere karşı cesur kararlar alınamayacağı anlaşıldı. Bu ortamda zararlı ve yararlı birçok dernekler kuruldu.
ZARARLI CEMİYETLER
A) MÜSLÜMANLAR TARAFINDAN KURULAN
ZARARLI CEMİYETLER
1. Sulh ve Selamet–i Osmaniye Fırkası
Padişahın fikirlerini ve Damat Ferit hükümetinin politikalarını desteklemiştir. Ülkenin kurtuluşunun padişah ve halifenin emirlerine sıkı sıkıya uymakla mümkün olacağı görüşünü savunmuştur.
2. Teal–i İslam Derneği
Anadolu'daki ulusal direnme eylemlerine ve padişahlık düzenini yıkmak isteyenlere karşı kurulmuştur. Düşmana karşı direnmenin yararsız olduğunu Halifelik makamına bağlılıktan başka bir yol kalmadığı fikrini savunmuştur.
3. İngiliz Muhipler Derneği
İngiltere'den Kavmi Necip (soylu millet) olarak bahseden bir cemiyettir. Milyonlarca müslümanı sömürgesi altına alan bu devletin dost olduğunu belirtmiş ve İngiliz mandasının kabul edilmesini savunmuştur.
4. Hürriyet ve İtilaf Partisi
Padişah ve Damat Ferit hükümetlerini desteklemiştir. Bu parti İttihat ve Terakki partisine tepki olarak kurulmuştu.
5. Kürt Teali Cemiyeti
Wilson ilkelerine dayanarak bağımsız bir Kürt devleti kurmayı amaçlamıştır. İngiltere tarafından desteklemiştir.
Not: Bu cemiyetler Kurtuluş Savaşının yapılmasını gecikmesine neden olmuştur.
B) YABANCILARIN KURDUĞU ZARARLI
DERNEKLER
1. Mavri Mira
Patrikhane'nin desteği ile kurulmuştur. Batı Anadolu'daki ve Marmara bölgesindeki Rumları örgütlemiştir. Yunanistan yararına çalışmalarda bulunmuştur. Bizans Devletini yeniden kurmayı amaçlamıştır. Mavri Mira'nın alt teşkilatları şunlardır:
a) Yunan Kızılhaçı ve Göçmenler Cemiyeti:
Rum ve diğer azınlık okullarında silahlı çeteler kurmuştur.
b) Trakya Rum Komitesi
Doğu Trakya'yı Yunanistan'a katmayı amaçlamıştır.
2. Etnik'i Eterya:
Yunanlıların tarihi cemiyetidir. Mavri Mira ile birlikte çalışmıştır. Trabzon ve dolaylarındaki Rumları birleştire-rek ve Rum Pontus Devleti'ni yeniden kurmayı amaçlamıştır.
3. Pontus Rum Derneği
Rum Patrikhanesine bağlı olarak çalışan bir örgüttür. Rum Pontus Devletinin kurulması için çalışmıştır.
4. Kordos (Rum Göçmenler Cemiyeti)
Anadolu'daki Rumları ayaklandırmıştır.
5. Taşnak Sütyun Partisi – Hınçak Derneği
Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak amacıyla çalışmışlardır.
Not: Yabancıların kurduğu bu derneklerin ortak amacı Anadolu'yu paylaşarak kendi devletlerini kurmaktı.
YARARLI DERNEKLER (ULUSAL DERNEKLER)
1. Trakya Paşaeli Cemiyeti
Trakya'nın Yunanistan'a verilmesini önlemek amacıyla Edirne'de kurulmuştur. Bu dernek Osmanlı Devletinin dağılması halinde Batı Trakya'yı kapsayan Trakya Cumhuriyeti adıyla bir devlet kurmayı da amaçlamıştır.
2. İzmir Müdafaa–i Hukuk–u Osmaniye Cemiyeti
İzmir ve çevresinin Yunanlılara verilmesini önlemek amacıyla kurulmuştur. İzmir valisinin bu cemiyeti İttihatçılık ve Bolşeviklikle suçlaması cemiyetin güçlenmesini önlemiştir. Bu cemiyet dağılınca yerine Müdafaa–i Vatan Heyeti adıyla yeni bir cemiyet kuruldu. Bu dernek İzmir'in işgal edilmesinden bir gün önce İzmir Redd–i İlhak Cemiyeti adını almıştır.
3. Şark Vilayetleri Müdafaa–i Hukuk–i Milliye
Cemiyeti
İstanbulda kurulmuştur. Erzurum ve Elazığ'da şubeler açmıştır. Doğu Anadolu'nun Ermenilere verilmesini önlemek amacıyla kurulmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da nüfus olarak çoğunlukta olmadığını açıklamıştır. Doğu Anadolu'da Türk ve Müslüman nüfusun fazla olduğunu belirtmiş ve Doğu Anadolu'nun bütünlüğünün korunmasını savunmuştur.
Mustafa Kemal Sivas Kongresinde Ulusal Dernekleri bu cemiyet aracılığı ile birleştirmiştir.
4. Kilikyalılar
Adana ve çevresinde Fransız işgaline ve Ermeni saldırılarına karşı kurulmuştur.
5. Trabzon Müdafaa–i Hukuki Milliye Cemiyeti
Doğu Karadenizde Pontus Rum Devletinin kurulmasını önlemek amacıyla kurulmuştur.
6. Milli Kongre Cemiyeti
İstanbul'daki yurtseverlerin kurduğu cemiyetleri birleştiren bir federasyon şeklinde kuruluştur. Ulusal kurtuluş savaşımızla ilgili olarak açıkladıkları bildiride Kuva–i Milliye deyimini kullanan ilk cemiyettir.
ULUSAL CEMİYETLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
1. Her cemiyet öncelikle kendi bölgesinin kurtuluşunu sağlamayı amaçlamıştır.
2. Cemiyetler bağımsızlık ve milliyetçilik ilkelerine doğrultusunda çalışmışlardır.
3. Cemiyetler mitingler basın bildirileri ve protesto telgrafları yoluyla ulusal bilincin oluşmasına katkıda bulunmuşlardır.
4. Cemiyetler yöresel kongreler düzenleyerek siyasi ve silahlı mücadeleler yapmışlardır.
BAŞLICA YÖRESEL KONGRELER
1. Kars Milli Kongresi 30 Kasım 1918
2. Ardahan Kongresi 3 Ocak 1919
3. Trabzon Kongresi 23 Şubat 1919
4. İzmir Büyük Redd–i İlhak Kongresi 19 Mart 1919
5. I. Balıkesir Kongresi 12 Temmuz 1919
6. II. Balıkesir Kongresi 26–30 Temmuz 1919
7. Erzurum Kongresi 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919
8. Nazilli Kongresi 6–9 Ağustos 1919
9. Alaşehir Kongresi 10–25 Ağustos 1919
Not: Yukarıdaki yöresel kongrelerin dışında çok sayıda yerel kongre düzenlenmiştir. Bu kongreler değişik tarihlerde ve zamanlarda toplanarak ilgili oldukları bölgenin askeri ve siyasi durumunu değerlendirmişler Kuva–i Milliye birliklerinin ihtiyaçlarını karşılamışlardır.
KUVAYİ MİLLİYE HAREKETİNİN BAŞLAMASI
– İtilaf Devletleri gizli paylaşma planlarını gerçekleştirmek için Mondros Ateşkes Antlaşmasının 7. maddesine dayanarak işgallere başlayınca halk harekete geçmiştir.
– Halk Osmanlı yönetiminin işgallere karşı cesaretsiz politikasına tepki olarak kendi kurtuluşunu sağlamak için silahlı mücadeleye yönelmiştir. Böylece Kuvay–i Milliye birlikleri adı verilen yöresel direniş güçleri ortaya çıkmıştır.
– Anadolu'da işgallere karşı ilk silahlı direniş Güney cephesinde Dörtyol'da Fransızlar'a karşı olmuştur. 19 Aralık 1918
– İkinci etkili silahlı direniş hareketi İzmir'in Yunanistan'ın işgaline uğraması üzerine gerçekleşmiştir.
– Batı Anadolu'daki Kuvay–i Milliye birlikleri düzenli ordu kuruluncaya kadar geçen sürede Yunan birliklerine karşı vur kaç taktiği ile savaşmıştır.
– Güney Cephesinde (Adana Maraş Antep ve Urfa) Kurtuluş Savaşını düzenli ve disiplinli Kuva–i Milliye birlikleri yapmıştır.
MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN SAMSUN'A
ÇIKIŞI (19 MAYIS 1919)
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Doğu Karadeniz'deki Rumlar Rum Pontus Cemiyeti'nin yönetiminde Pontus devletini yeniden kurmak için çalışmaya başlamışlardı. Yöredeki Kuva–i Milliye birlikleri ise Rumların bu hareketlerine karşı çalışmalara girmişlerdi. İngiltere padişah Vahdettin'e bu bölgede çatışmaların durdurulması için baskıda bulundu. Padişah yöredeki karışıklıkların önlenmesi Mondros Ateşkes antlaşmasına uygun olarak padişaha bağlı bir düzenin sağlanması için Mustafa Kemal'i 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirdi. Mustafa Kemal Hükümet Komiserliği ve askeri makamlara emir verme yetkisini de aldı ve Samsuna çıktı. (19 Mayıs 1919).
İngilizler İstanbul hükümetine verdikleri raporda Samsun ve çevresinde müslüman halkın Rumlara baskıda bulundukları ileri sürmüşlerdi. Mustafa Kemal yaptığı incelemelerde durumun İngilizlerin iddia ettiklerinin tam tersi olduğunu tespit etti eldeki kuvvetlerden yararlanarak Samsun ve çevresindeki Rumların çalışmalarını önledi ve asayişi düzenledi.
tir.
DAMAT FERİT HÜKÜMETİNİN DÜŞÜRÜLMESİ
Damat Ferit Sivas Kongresi öncesinde Elazığ valisi Ali Galip'i Kongre'nin toplanmasını önlemekle görevlendirdi. Alınan tedbirle bu tehlike önlendi. Kongrede alınan kararda milletin Damat Ferit'e güveni olmadığı kararlaştırıldı. Bu durumun padişaha bildirilme kararı alındı. Padişahla görüşme sağlanamadı. Bunun üzerine İstanbul'a ulustan yana bir hükümet kuruluncaya kadar İstanbul'la her türlü haberleşme ve resmi ilişkilerin kesilmesi kararlaştırıldı. Damat Ferit istifa etmek zorunda kaldı. Bu gelişme Milli hareketin ve Temsil heyetin ilk başarısıdır. Ali Rıza Paşa sadrazamlığa getirildi. Damat Ferit'in görevden uzaklaştırılmasına kadar geçen süreçte Temsil heyeti bir hükümet gibi çalışmış ve yürütme görevini yerine getirmiştir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20–22 EKİM 1919)
Ali Rıza Paşa hükümeti Temsil heyetinin başarılı muhalefeti sonucu kurulmuştu. Bu nedenle bu hükümet milli hareketin Anadolu'daki gücünü anlamış ve Temsil heyetine karşı ılımlı bir politika izlemeye başlamıştı. Temsil heyeti ve Ali Rıza Paşa arasında yapılan görüşmeler sonunda Amasya görüşmelerinin yapılması kararlaştırıldı. Ali Rıza Paşa hükümeti Salih Paşa'yı Amasya'ya gönderdi. Mustafa Kemal'in başkanlığındaki heyetle Salih Paşa arasında yapılan görüşmelerde şu kararlar alınmıştır:
1. Mondros antlaşması ile beliren sınırların bütünlüğünün ve bağımsızlığının sağlanması
2. Azınlıklara siyasi bağımsızlığımızı ve sosyal dengemizi bozucu ayrıcalıkların tanınmaması
3. Sivas Kongresi kararlarının İstanbul hükümeti ve Meclis–i Mebusanca kabul edilmesi
4. Anadolu ve Rumeli Müdafaa–i Hukuk Cemiyetinin İstanbul hükümetince tanınması
5. Meclis–i Mebusanın bir an önce Anadolu'da güvenilir bir yerde toplanması ve bu amaç için seçimlerin yapılmasının sağlanması
6. İtilaf Devletleri ile yapılacak barış görüşmelerinde Temsil Kurulu nun uygun göreceği temsilcilerin gönderilmesi
Temsil Heyeti ile İstanbul hükümeti arasında yapılan Amasya görüşmesi İstanbul hükümetinin Anadolu'da ulusal hareketi resmen tanınmış olmasını sağlamıştır. Böylece Anadolu ve Rumeli Müdafa–i Hukuk Cemiyeti'nin kuvveti de İstanbul'da anlaşılmıştır.
Salih Paşa Amasya'da alınan kararların İstanbul hükümetine kabul ettireceğini ettiremezse istifa edeceğini açıklamıştır. Salih Paşa yalnız Meclisi Mebusanın toplanabilmesi kararını kabul ettirebilmiştir.
Not: Mustafa Kemal Paşa'nın Mebusan meclisinin İstanbul'da toplanmasını doğru olmayacağını Salih Paşa'ya belirtmesinin gerekçeleri şunlardır:
1. Padişahın mandacı fikirler nedeniyle meclisi baskı altına alacağı
2. İtilaf Devletlerinin Mebusan Meclisindeki çalışmaları etkileyebileceği idi.
[aLınTıdıR] GhostF